Sadece Sevdiğim Şeyler☕📚

     Her zamanki gibi erken uyandım. İlk iş perdelerimi açıp , kahvemi yapmak oldu. Hava tam sevdiğim gibi: ne sıcak ne soğuk, hafif esintili. Sabah saatlerinde böyle oluyor. Bu anları seviyorum. Sanki günü daha başlamadan bir yerinden tutuyorum gibi.
    Son zaman zamanlarda sadece sevdiğim şeyleri yapmaya odaklandım. Çünkü zaten hayatın, ülkenin , gündemin hali ortada. Böyle bir zamanda kendime iyi gelmeyen hiçbir şeyi yapacak enerjim kalmadı. O yüzden artık daha çok içime dönüyorum. Kahvemi yapıyorum, kitabımı alıyorum. İnstagram sayfama içimden geldiği gibi içerikler hazırlıyorum . Zorlamasız. Sadece beni yansıtan şeyler. Balkonum da saksıya ektiğim biberlerimi suluyorum ,kahvaltıya taze biberler koparıyorum. Basit ama keyifli mutluluklar benimkisi...Ve sonra blog yazmaya başladım. Başlarken haftada bir yazarım diye düşünmüştüm ama sabah gözümü açar açmaz kahveyle birlikte bilgisayarı elime aldım. Bugün de yazasım var.
    Son zamanlarda elim hep uzak doğulu yazarlara gidiyor. Bilmem neden ama onların kitaplarındaki o sade anlatım, içtenlik ve küçük detaylara verilen özen bana çok iyi geliyor. Öyle büyük olaylar olmuyor çoğunda ...




  Geçenlerde okuduğum Hyunam-Dong Kitapevi gerçekten tam anlamıyla beni içine çekti. Sanki kitabı değil de o atmosferi yaşıyormuşum gibi hissettim. Sayfalar arasında dolaşırken bir bakmışım o kitapevinin bir köşesine kurulmuşum. Camdan içeri süzülen ışık, uzaktan gelen kahve kokusu, kimsenin kimseyi rahatsız etmediği bir sessizlik...Hepsi gözümün önüne geldi.   
   Belki de bu yüzden bu kitap bana çok iyi geldi. Çünkü son zamanlarda bende böyle yerlerde olmak istiyorum. Kalabalıktan uzak, telaşsız , kimseye yetişmeden...    
    Kitap boyunca her sayfada tanıdık bir his vardı. Sanki uzun süredir aradığım ama adını koyamadığım bir şeyle karşılaşmış gibiydim .Keşke bu kitapevi gerçekten olsa dedim.
 Ama sonra fark ettim, belki de artık o atmosferi kendi hayatıma ufak ufak yerleştiriyorum. Bir balkon, bir kahve, bir kitap...Ve artık yazmaya başladığım bu blog. Sanırım benim küçük kitapevim de burası oldu.


     Zaten kitap okumayı ve kahve içmeyi seven insanların ortak bir hayalidir bu , değil mi? İçinde minik bir kafesi olan, sessiz bir kütüphane...Şimdilik burası o hayalin küçük samimi bir parçası gibi geliyor bana. Sessiz, sade ama içi dolu...       

Yorumlar

  1. kendi dünyanı sığınağın yapmak bence de elimizden gelen tek korunma şekli ve onu da mümkün olduğunca kendi zevkimize göre tasarlamak ayrı bir terapi..
    kahve kokulu bloguna hoş geldin..geliriz arada kahveni içip hoşbeş etmeye :)
    neşe

    YanıtlaSil
  2. Aaa çok mutlu oldum 😍Siz de hoş geldiniz. Kahveye ve sohbete hep beklerim☕😊

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hoş geldim...